Palamut Tava

Dün alışveriş sırasında dikkatimi çekmişti. Palamut ucuzlamış. Ama ellerim öyle bir doluydu ki, tabii ki balıkları alamamıştım. Haliyle bu sabah ilk iş balıkçıya koştum. Her ne kadar balığı hazırlayan abi, balık küçük, dilimlemeyelim diye direttiyse de, ben dinlemedim. Diyemedim ki adama, sana ne kardeşim, ben balığı farklı servis edeceğim diye. Ezdire büzdüre, rica minnet balığı dilimlettim.

Bu arada dilimlenerek hazırlanan balığa takoz deniyormuş. Annemle telefonda konuşurken öğrendim onu da. Palamut aldım aney dedim. Takoz mu diyor annem de. Ne takozu diyorum ben de... palamut palamut :D Bayaca bir süre iletişim bozukluğu yaşadıktan sonra olay anlaşıldı. Bu durum konuşmalar sırasında kendimi baya bir tuhaf hissettiğim gerçeğini değiştirmiyor ama :))

Her neyse geçelim tarife. 4 kişiye göre uyarladım tarifimi.

Malzemeler

4 adet palamut

1 adet büyük kırmızı soğan

3 adet kokteyl domates

4 diş sarımsak ( 2 diş soğanla kavrulacak, 2 diş sosa katılacak )

1 adet turp

1 adet mandalinanın suyu

3 tatlı kaşığı limon suyu

1 - 2 dal maydanoz. ( sadece yapraklar )

1 yemek kaşığı zeytinyağı

Palamut dilimi başına yarım dilim ekmek

Tuz

Defne yaprağı

Taze biberiye

Hazırlanışı

Bu kadar malzeme yazdım buraya ama bunların alayı sosunun malzemesi :)) Balıkları baharatla dümdüz kızartacağız.

İlk önce soğan piyazlık doğrandı, sarımsaklar dövüldü ve turp  dilimlendi.

Tava ocağın üzerine koyuldu ve içine biraz zeytinyağı döküldü. Ocağın altı yakıldı. Kısık ayarda tabii ki. Yağın ısınmasıyla beraber ben de işime başladım. Soğanları tavaya atıp kavurmaya başladım. Sonlara doğru dövülmüş sarımsağı da ekledim şöyle bir çevirdim. Tavanın altını kapattım, bir kenara koydum.

Ardından sosu hazırlamaya koyuldum. Mandalinanın suyunu sıktım bir kaba aktardım. Limon suyunu, dövülmüş 2 diş sarımsağı, incecik doğradığım kokteyl domatesleri, yine incecik kıydığım maydanozu ve zeytinyağını da sosa kattım. Ve sos tamam.

Sıra geldi ekmeklere. Dediğim gibi her yarım dilim ekmeğe, 1 dilim palamut düşüyor. Siz ekmek miktarını ona göre ölçer biçersiniz.

Ekmekleri yarım dilim haline getirdim. Üstlerine sarımsak, zeytinyağı ve pul biberli bir karışım hazırlayıp sürdüm. Bence sarımsak miktarını fazla abartmaya gerek yok. Çünkü sosta da sarımsak var. Atıyorum 10 dilim ekmeğe 2 diş sarımsak kafi gelir diye düşünüyorum.

Her neyse bu karışımı ekmeklerin üstlerine, altlarına, her bir yerlerine sürdüm. Tavaya yağ koymadan çevire çevire çok az kızarttım. Ekmekleri fazla ince dilimlemedim. Çünkü sertleşmelerini istemiyordum. Sadece üst malzeme ekmekle kaynaşsın, hafif ısınsın ve ekmek çok hafif çıtırlaşsın istedim.

Ekmeklerin kızarması tamamlanınca aynı tavaya çok az zeytinyağı ve tereyağı koydum. Yağ ısınınca balıkları üstüne bırakıverdim. Çok az tuz serptim. 1 adet defne yaprağı, 1 dal taze biberiye koydum ve 2 -3  dakika kapaklı olarak pişirdim. Kısık ateşte pişiriyoruz yine ve tabiki en ufak ocakta. Kapağı açtıktan sonra, balıkların her 2 yüzü de kızarıncaya kadar pişirdim. Sık sık kontrol edin çünkü balık çok çabuk pişiyor. En son yan yüzlerini de çok kısa süreliğine tavaya bastırıp altını söndürdüm.

Ekmekleri servis tabağına koydum. Üstlerine birer dilim turp koydum. Üstlerine balıkları, balıkların üstüne de kavurduğumuz soğan ve sarımsaktan biber tutam koydum. En tepesine de mis gibi sostan döküp afiyetle yedim.

Hem lezzetli, hem de görüntüsü güzel bir balık yemeği oldu.

Bu arada kedilerim sağolsun, 1 saattir acım da acım diye bağırıyorlar. Üstelik de saatleri gelmedi daha. Tabi haliyle kafa kazan oldu. Yaz sil, yaz sil. Kesin düşük cümleler vardır. Dikkat filan kalmadı çünkü. Bu da kafa değil mi ama çoocuğum dedim fakat anlamadılar tabii ki. Zaten bir tanesi siyam. Sesi karga gibi kuzumun. Bu tarz durumlarda çok etkili oluyor :D Varsa şayet hatalarım için şimdiden çok özür diliyorum.

Bu arada sosa yeşil soğan da katılabilir bence. Elimde yoktu ama, olsa kesin denerdim. Yakışabileceğini düşünüyorum. Şöyle incecik kıyılmış vaziyette sosa katılsa mis gibi olurdu.

İşte böyle. Deneyen arkadaşların yorumlarını bekliyorum. Kuru kuru okuyup geçmeyin, deneyin :)

Bir dahaki tarifte görüşmek üzere. Sevgiler, saygılar...