Süt Marineli Tavuk Göğsü

Bugünkü tarifim biraz plansız oldu. O yüzden malzemeler fotoğrafı filan koyamadım :) Yemek yapmaya baya geç bir saatte başlamıştım. Haliyle yemek hazır olduğunda hava karanlık olur, fotoğraflarım güzel olmaz diye düşünüp, tarifi siteye koymayı da hiç düşünmemiştim. Ama tavuğun marinesini hazırlarken gözüme bir güzel gözüktü, ben de nasıl olursa olsun bu yemeği siteye koyacağım dedim kendi kendime. Haliyle işte tarif burada. Fotoğraflar da pek romantik oldu :D Bol sarı ışıklı, yumuşak yumuşak. Fotoğraflar beklediğim kadar kötü olmadı, ama ben yine de sonuçtan pek memnun kalmadım.  Neyse, işte süt marineli tavuk göğsü tarifi.

Bu arada tavuk göğsü kızartınca kuru oluyor diyen var ise, sütle marine edince o kuruluk olmuyor.

Malzemeler

400 - 500 gr tavuk göğsü ( Tabi ben onları fileto yaptım. Kalın olursa geç pişer. Suyunu da kaybeder. )

2 çay bardağı süt

1/4 limon suyu ( Ben tavukta hafif ekşiyi seviyorum. Siz hoşlanmıyorsanız koymayabilirsiniz )

1,5 yemek kaşığı sızma zeytinyağı

1/2 yemek kaşığı tereyağı ( çok dolu dolu değil )

1 dal biberiye

1 adet defne yaprağı

Tuz

Pul biber

Karabiber

Kekik ( Çok aşırıya kaçmayın, tavuğu acılaştırabiliyor. 1 - 1,5 çay kaşığı yeterli )

1/2 çay kaşığı kimyon

1 diş sarımsak

Hazırlanışı

İlk önce tavukları fileto yaptım. Her bir tavuk göğsünü enlemesine ikiye ayırdım. Sonra da elimdeki 2 ye ayrılmış tavuk göğüslerini  ikiye böldüm. Fileto gibi değil de doğrar gibi böldüm ( Aman ya fotoğraflamayınca anlatmak böyle çetrefilli bir şey oluyor işte. Sevmiyorum. ) Çatalla birkaç yerinden delip bir kaba yerleştirdim. Daha sonra üstüne sütü döktüm. Baharatları, limonu, biberiyeyi, defne yaprağını, zeytinyağını da ekledim. En son sarımsağı dilimleyip karışıma kattım. Bir güzel karıştırdım. 2 saat kadar tavuğu bu şekilde beklettim. Daha erken de pişirmeye başlayabilirdim, ama o ara evi toparlamaya daldığım için bu kadar beklettim.

2 saat sonra bir tavada tereyağını erittim. Çok fazla koymadım çünkü marinenin içinde de zeytinyağı var malum. Yağ hafif kızınca tavukları tavaya yerleştirdim. Üstüne marinenin bir kısmını da döktüm.

Pişerken süt kesik kesik gibi oluyor. Panik yapmayın. Tabi bayat süt kullanmadığınızdan da emin olun da, bir sakatlık çıkmasın. Bayat sütte kaynatınca kesilir çünkü :))

Ocağın altını kıstım, tavanın da kapağını kapattım. Bir miktar böyle pişti. Süt zaten kayboluyor. Tavuklara yapışıyor filan. Hafif tavuk suyu kalır gibi oluyor dibinde. İşte o zaman kapağını açıyorum. Tam süreyi kestiremedim şimdi. Sanırım 10 dakika kadar bir süredir. Ocağına göre de değişiyor. O yüzden siz arada bakın. Kapağı açtığımda tuz atıyorum ben. Tuzu baştan atmayı hiç denemedim. Bana sanki tavuğu sertleştirir gibi geliyor. O yüzden işim garanti olsun mantığıyla hep böyle yapıyorum.

Su tamamen kaybolduğunda esas curcuna başlıyor. Mis gibi kokular geliyor. Arada kontrol ediyorum kokular gelince. Bir taraf güzelce kızarınca hemen arkasını çeviriyorum. O taraf da kızarınca işlem tamamdır. Tavuğa yapışan o sütler kızarınca bir güzel oluyor ki anlatamam. Yanına da sebzeli makarna yaptım ben. İkisi çok güzel bir ikili oldu. Yalnız hemen söyleyeyim, tavuğu bekletmeyin. Hemen yiyin. Bekleyince sertleşiyor çünkü.

Zavallı ketçap, nasıl da karanlıkta kalmış. Üzüldüm onun için. Neyse bu seferlik böyle olsun. Siz de kusuruma bakmayın.

 Deneme 2

İşte böyle sıkışık sıkışık oldu bu fotoğraflar. Işık oraya da gelsin, buraya da gelsin diye her şeyi sıkıştırmak zorunda kaldım. Fotoğrafları çok iyi olmasa da yemeğin kendisi güzel oldu. Bayıla bayıla yedim. Sizler de tarifimi denemeyi düşünüyorsanız, şimdiden hepinize afiyet olsun. Ama löp löp et olmasın :)