Yoğurtlu Cevizli Tarator


Yine ülkemizde yaşanan üzücü olaylar, onu takip eden tema güncelleme çalışmaları ve tabii ki yine sınav zamanının yaklaşmış olması sebebiyle uzun zaman siteyi güncelleyemedim. Utandım desem daha doğru olur. Gerçi uzun zaman uyumaya bile utandım ama bir şekilde yaşamaya devam etmek zorunda olmak, artık bu yaptığımız yaşamaksa şayet, kendimi yine burada bir şeyler yazmaya yönlendirdi. Olaylar hakkında çok yazıldı çizildi, burada yine bu konulara girmek istemiyorum. Zaten farkında olanlar farkında, farkında olmayanlar ise, nerede ne yazılırsa yazılsın, nerede ne söylenirse söylensin, kulakları tıkalı, gözleri de görmüyor. Neyse...

Gelelim konumuza. Bu güzel mezeyi yapalı neredeyse bir buçuk hafta oluyor, sizlerle paylaşmam ise bu kadar zaman aldı. Yine kendimi ittire kaktıra koyuyorum buraya, ama şimdi koymazsam siteyi hepten bırakmaktan korkuyorum. Zamanla zaten ya yazmayı bırakacağım ya da blog tamamen içerik olarak farklı bir hal alacak. Neyse kaptırmıyım kendimi yine. Daha çok şeyler göreceğiz ve yaşayacağız ve yaşayacağımız şeylere de hiç bir zaman hazır olmayacağız. Hep şaşıracak ve mal mal kendimizi bir şeyler okurken, bir şeylere şahit olurken, gözlerimiz dolarken, yüreğimiz parçalanırken bulacağız. Dolacağız sürekli ve dolduğumuzla kalacağız. Paranoyalarımız belki bizi tamamen ele geçirecek, bilemiyorum. Artık bilmek de istemiyorum. Hani çok yakın birilerini kaybedersiniz, ya da çok sevdiğiniz birisi sizi çok üzer de ne yapacağınızı bilemezsiniz, hayal kırıklığına uğrarsınız, umudunuzu kaybedersiniz, artık tamam kendimi tamamen kapatıyorum dersiniz ama bir türlü yapamazsınız, günlük şeyler sizi yorar, hep  gözünüzün üzerinde bir göz daha varmış gibi hissedersiniz, ya da yaptığınız, düşündüğünüz şeyler hiç bir şeyi daha güzel bir hale getirmez. İşte hep beraber yaşadığımız bu üzücü olaylar bana hep bu yazdığım şeyleri hissettiriyor. Yalnız olmadığımı da biliyorum ama yalnız olmamak beni hiç rahatlatmıyor. Her zaman yüreğimin üzerinde bir taş varmış gibi hissediyorum. Neyse neyse yine konuyu dağıtmayım deyip bir yığın şey yazdım.

Meze diyodum. Tarator diyordum. Yoğurt var içinde diyodum. Cevizli mevizli, harika oluyor diyordum. Tabi içimden diyordum ama bir türlü yazamıyordum. Şimdi yazayım o halde. Artık yapar, beğenirseniz, yaptıktan sonra hakikaten güzel oluyormuş diye yazarsınız belki. Taratorun malzeme listesiyle başlıyayım...

Malzemeler


1/2 su bardağından 1 parmak fazla ceviz içi

1/2 su bardağı ekmek içi

1 su bardağı süzme yoğurt ( ben çok ekşi bir süzme yoğurt kullanmadım ama ekşisi de güzel oluyor )

4 diş sarımsak

1 tatlı kaşığı pul biber ( ben biraz daha fazla kullandım. acıyı çok severim ama orjinali 1 tatlı kaşığı )

1/4 limonun suyu

Dereotu

Karabiber

Tuz

Zeytinyağı




Hazırlanışı

Taratora başlamanın ilk aşaması cevizi dövmek oldu. Her cevizli tarifte olduğu gibi cevizleri hafif irice bıraktım. Toz haline getirmedim çünkü öyle olduğunda bana tadı gelmiyormuş gibi geliyor. Ekmekleri iyice ufaladım. Ben blenderdan geçirdim. Ekmeklerin çok iri kalmamasına dikkat ettim. Yani cevizler hafif iri ama ekmekler mümkün olduğunca ince olacak. Ardından sarımsakları dövdüm. Aslında incecik doğranabilirdi de, ama zaten içinde diğer malzemeler bayaca bir hissediliyor, o yüzden dövmeyi tercih ettim. Hem daha homojen bir şekilde dağılıyor dövünce. Dereotunu da güzelce doğradım. Ve doğrama, ezme, ufalama kısmı bitti.


Ardından 1 su bardağı süzme yoğurdu, dövülmüş ceviz içini, ufalanmış ekmekleri, sarımsağı, limon suyunu, tuzu, pul biberi, dereotunu , karabiberi ve zeytinyağını iyice karıştırdım. Her malzeme iyice özdeşleşsin. Süzme yoğurt olunca karıştırma kısmını iyi yapmak gerekiyor. Ne de olsa koyu bir kıvamı var. En sonunda da hangi kapta servis edilecekse ona alınıp üstüne çok az daha zeytinyağı gezdirdinizmi iş bitiyor.Taratorun yapımı işte bu kadar basit. Şimdiden herkese afiyet olsun. Günlerimiz sıkıntılı geçiyor, bari ağzımız biraz tatlansın diyorum ve yazımı bitiriyorum. Bir daha ki tarifte ya da artık kendimi kaybedip ne hakkında yazacaksam o yazıda görüşmek üzere. Sevgiler...

Yorumlar

  1. Limonunu fazla kacırdım sanırım, eksi meksi süpürdüm o ayrı.. bence limonu en son eklemek lazm geri dönüşü yok zira :) daha cok yoğurtlu meze tarifi istiyoruz

    YanıtlaSil
  2. Hasan bey doğru söylüyorsunuz, limonu en son eklemekte fayda var. Limon var limon var değil mi :)

    Mezeyi bırakın hiç bir şey ekleyemiyorum bayadır. Hiç vaktim olmuyor. Ki ben de çok özledim siteyle uğraşmayı. Eğer biraz zaman yaratabilirsem, ilk koyduğum şey yoğurtlu bir meze olacak. Söz size :))

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

görüşleriniz benim için önemli

Popüler Yayınlar